Renk âmâlığı hastalığında bayanlar taşıyıcı
Dünya üzerindeki erkeklerin yüzde 8’i, bayanların ise yüzde 0,5’i renk âmâyı. Renk âmâlığı hastalığı genetik yolla taşınıyor. Genetik bir bozukluk neticeyi oluşan hastalık, dünya çapında 180 milyon bireyi etkiliyor. En sık karşılaşılan tipi yeşil ve kırmızı renkleri ayırt edememe. Renk görme bozukluğu ile görme belirginliği arasında bir irtibat yok. Başka Bir Deyişle renk âmâyı olan birey gözlük kullanmadan uzağı ve yakını rahatça görebildiği gibi, miyop, hipermetrop veya astigmat da olabiliyor.
Test yaptırın
Hastalığın cinsiyete bağımlı olarak genle geçtiğini, başka bir deyişle bayanların taşıyıcı olduğunu anlatan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şeyda Atabay, “Bayanlar hastalığın belirtilerini göstermezken erkeklerde hastalık keskin olur. İrsiyetsel renk bozukluğu olan hastaların çoğu, kendilerini sıradan varsayırlar ve hastalığı taşıdıklarının farkında olmazlar. Zira doğumdan beri renkleri hiçbir zaman doğru olarak idrak etmemişlerdir. Misalin kırmızı ve yeşil renk âmâlığı olan bir birey kendisine kırmızı-yeşil renk gösterildiğinde bunu kendine özgü bir biçimde algılar. Bu sebeple renk âmâlığı ancak bir renk görme testi uygulandığına tespit etilebilir” dedi.
Günlük yaşamda mesele yaratıyor
Renk âmâlığı hastalığı, bir canlının görme merkezinde özel bir pigment molekülünün bulunmaması veya gerektiğinden az bulunması olarak belirlendiğini belirten Dr. Atabey, renk âmâyı olan şahısların günlük yaşamda bir hayli güçlükle karşı karşıya kaldığını söyleyerek şöyle konuştu: “Mesela trafik ışıklarını ayırt etmede, tekstil sektöründe çalışanların renk ayırt etmelerinde, haritaların renk kodlarını okumada, bir hayli makinenin çalışma vaziyetini gösteren renkli ufak ışıkları ayırt etmede zorlanırlar. Mektep çağındaki çocuklar fotoğraf yaparken objelerin renklerini yanlış seçmekte ve bu surattan derslerdeki zaferleri düşük olabilmektedir.”
Renk âmâlığının ilaçla veya operasyonla rehabilitasyonu bulunmuyor ancak özel bir lens sistemiyle hastalarının şikayetleri düzenlenebiliyor.