Saman nezlesi nedir bahar aylarında sıklıkla görülüyor!

05.05.2021
381
Saman nezlesi nedir bahar aylarında sıklıkla görülüyor!

Alerjik rinit başka bir deyişle saman nezlesi iş ve sosyal hayatta kısıtlamalara neden olduğu için özellikle bahar aylarında havadaki polen ölçüsünün çoğalmasıyla bir hayli şahsın kabusu oluyor. Bedende kaşıntı, kızarıklık, burunda saydam renkli akıntı ve şişme, sık sık arka arkaya aksırma ve gözlerde kaşıntı gibi şikayetlerin arkasını art kesilmiyor. KBB Kısım’şandan Prof. Dr. Mustafa Cem Özbek, alerjik rinit ve rehabilitasyonu ile alakalı bilgi verdi.

ALERJİYİ NEZLE İLE KARIŞTIRMAYIN 

Alerji cemiyetin %10 – %25 ini etkileyen bir hastalıktır. Burun akıntısı, aksırma, gözlerde yaşarmanın yanı gizeme, burun tıkanıklığına da neden olduğundan geceleri uyku niteliğinin düşmesine neden olabilmektedir. Burun tıkanıklığı aynı zamanda gözaltlarında oluşan morluklara neden olmaktadır. Alerjisi olan bireylerde sinüzit, orta kulak enfeksiyonları ve astım gibi hastalıklar daha sık görülürler. Alerjiye bağlı burun akıntısı ile solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı ortaya çıkan burun akıntıları başlangıçta bazen karıştırılabilmektedir. Alerjik akıntılar sırasında şahısta ateş olmaz ve birey çoğunlukla kendini iyi sezer. Halsizlik burun tıkanıklığının verdiği uyku kasvetine bağlıdır ancak hiçbir zaman bir solunum yolu enfeksiyonunda görülen kadar olmaz.

 KONUT TOZU VE AĞAÇ POLENLERİ ALERJİ SEBEBİ 

Ağaç polenleri daha çok mayıs-haziran ayında, çimen polenleri ise temmuz-ağustos ve yabani ot polenleri ise eylül-ekim aylarında mesele oluşturmaktadırlar. Tüm seneye dağılan alerji sebepleri sıklıkla konut tozu, küf ve konut hayvanlarına bağlıdır. Polen yoğunluğu en fazla mayıs-haziran aylarındadır. İklim şartlarına bağlı olarak nisan ortası ve temmuz ortasına kadar da bu yoğunluk uzayabilir. Polen alerjisi olan birinin kapalı civarda çalışması ile serada çalışması veya günün çoğunu sarih alanlarda geçirmesi ile konutta veya işte geçirmesi değişik neticeler doğurmaktadır.

RÜZGARLI VE GÜNEŞLİ HAVALARDA DIŞARIDA KALMAYIN 

Polen yoğunluğu, hava yağmurlu ise daha az, rüzgarlı ve güneşli ise daha fazladır. Sabah saatleri de polen yoğunluğunun fazla olduğu zamanlardır. Alerjisi fazla olan şahıslar rüzgarlı ve güneşli günlerde dışarıda fazla kalmamalı, bu vakit içinde de gözleri gözlük takarak ve muhtemelse ağzını burnunu kapatarak gezmelidir. Konuta geldiğinde giysilerini başka bir odada çıkarmalı ve saçlarda çok polen biriktiğinden tercihen saçlarını ve muhtemelse duş alarak tüm bedenindeki polenleri en aza indirmelidir. Polenin fazla olduğu aylarda konut ve özellikle uyunan oda kısa süreli havalandırılmalıdır. Yıkanan çamaşırlar ve havlular dışarıda değil, evin içinde kurutulmalıdır. Konut tozu akarı alerjisi olanlar yatak odalarındaki halıları küçültmeli veya hiç halı koymamalı, yatak çarşaf ve kılıflarını en az 60 derecede yıkamalıdırlar.

İLAÇ REHABİLİTASYONU TESİRLİ 

En hoş korunma biçimi alerjenden sakınmadır ancak bu her zaman sağlanamamakta ve yeterli olmamaktadır. Alerjenden sakınma eksik kaldığı zamanlarda ilaç rehabilitasyonu gerekmektedir. Her hastanın alerjene verdiği tepkin değişik olduğundan ve alerjen yoğunluğu günden güne değişebildiğinden dolayı her hastada, hatta her gün için değişik rehabilitasyonlar uygulanmaktadır. Burun akıntısı ve tıkanıklığı fazla olan bir hastaya öncelikle burun içi kullanılan kortizon veya antihistaminik dediğimiz histamin salınımını yasaklayan spreyler verilmesi daha uygun olacaktır. Burun spreyi ile yeterli netice alınamayan veya gözde kaşıntı gibi bedenin başka bölgelerinde de meseleyi olan hastalarda antihistaminik denilen haplar kullanılabilir. Bazen tüm bu ilaçlara karşın hastaların şikayetleri devam edebilmektedir. Böyle gidişatlarda ağızdan ikinci bir alerji ilacı verilebilir. Tüm ilaçların birden başlanması yerine ilaçların teker teker verilerek hastadaki aktifliğinin kollanması daha doğrudur. Böylece afaki yere aşırıdan ilaç kullanımının önüne geçilmiş olunur.

 Tüm bu rehabilitasyonlara karşın hastada şiddetli alerji belirtileri devam ediyorsa, kortizon iğneler de uygulanabilmektedir. Ancak kortizon iğne her zaman son deva olarak düşünülmeli ve hastaya ilaç hakkında yeterli bilgilendirme yapılmalıdır. Bu iğnelerin en ehemmiyetli mahzuru böbrek üstü bezlerini baskılayarak hormon balanslarında bozulmaya neden olmasıdır.

SIZISIZ HAREKÂTLAR ÇÖZÜM OLUR MU? 

Uygulanan rehabilitasyonların yeterli olmadığı, burun tıkanıklığının fazla olduğu ve giderilemediği hastalarda, konka denilen burun içi etlerinin küçültülme işlemleri düşünülebilir. Konka alerjiye bağlı olarak, şişerek burun pasajını kapatır ve hastanın daha güç soluk almasına neden olur. Burun tıkanıklığına bağlı büyüyen uyku meseleleri ve gün içinde de yeniden tıkanıklığa bağlı baş sızısı ortaya çıkmaktadır. Hasta yaşantısını negatif etkileyen bu sualin çözümü için konkalara kanamasız ve sızısız bir yöntem olan radyofrekans ile küçültme uygulanmaktadır. Aynı gün hasta taburcu edilmekte ve ertesi gün işine başlayabilmektedir. Konka küçüldüğü zaman alerjenlere daha az tepki verir başka bir deyişle daha az şişer ve izafi olarak burun pasajını daha az kapattığından hastanın solunumu daha az etkilenir, hayat konforu çoğalır.

 

KAYNAK: Mahmure 

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri