Zehirli Maddelerin bedeninize verdiği hasarlar
Yaşamımızın neredeyse her evresinde ağır metallere ve zehirli maddelere maruz kalıyoruz. Bitirici Tıp Uzmanı Medikal Estetik Doktoru Dr. Sibel Özgül, bu metal ve zehirli maddelerin gün içinde kesintisiz kullandığımız malzemelerde gizli olduğunu söyledi. Saç boyaları, parfümler, makyaj malzemeleri, eksoz gazları, alüminyum folyolar ve deterjanlar gibi günlük rutinimizde yer alan malzemeler reelinde metal ve zehirli madde yuvasıdır.
Bedenimiz basmakalıp koşullarda temizletme işlevini natürel bir biçimde hakikatleştirir. Ancak sanayileşme ile beraber farkında dahi olmadan bedenimizin baş edemeyeceği kadar çok metal ve zehirli maddeye maruz kalıyoruz. Tüm bunlar bedene ağır geldiği için bir haylimizin bedeni bunları arınma noktasında eksik kalıyor.
Zehirli Maddeler Deoksirübo Nükleik Asit ve Ribo Nükleik Asidin yapısını değiştirebiliyor
Bedenden atılamayan, temizletilemeyen bu hasarlı maddeler bağışıklık sistemimize ve bedenimizdeki diğer hücrelere hasar verip otoimmünite de dâhil olmak üzere düzinelerce değişik bozukluğa yol açabiliyor. Zehirli Maddelerin bedene olan tesiri o kadar doğrudan ki Deoksirübo Nükleik Asit ve Ribo Nükleik Asidin kimyevi yapısını değiştirebilmektedir. Bedenimizin savaşçı hücreleri, yapısı değişmiş olan bu hücreleri tanıyamaz işlevini hakikatleştiremez.
Hangi hastalıklara yol açıyor
Çalışmalar cıva, kadmiyum ve mermi gibi metallerin skleroderma, lupus, otoimmün hepatit, multipl skleroz, Hashimoto tiroiditi, Graves hastalığı, romatoid artrit, lupus, pernisiyöz kansızlık, kronik bitkinlik belirtiyi, Fibromiyalji ve tip 1 diyabet gibi hastalıklara yol açabildiklerini göstermektedir. Üstelik tam bunlar buzdağının yalnızca görünen parçası.
Nasıl rehabilitasyon ediliyor
Bedendeki ağır metal varlığını ölçmenin farklı usullerinin olduğunu ifade eden Dr. Sibel Özgül, hekimlerin zorunlu olan hastalarda bu usullerin kullanılarak metalin varlığını ve yoğunluğunu ölçtüklerini belirtti. Ağır metallerin hücre içi ve hücreler arası dokuda birikmesi sebebi ile çoğu zaman yapılan muayeneler doğru netice veremeyebiliyor. Bu nedenle rehabilitasyon uygularken evvel ağır metali hücre dışına çıkarıyor daha sonra şelasyon rehabilitasyonu ismini verdiğimiz uygulamayı hakikatleştiriyoruz. Bu uygulamadan sonra hastalarımızın kronik hastalıklarında bile pozitif neticeler kollayabiliyoruz.