‘Konutluluğumu tamamlamamak için nedenim var!’
Belki uzun bir flört yarıyılından sonra, belki de bir anda aşık olup evlendiniz. En büyük mutlulukları da en makûslarını da birlikte yaşayıp, hayata dair tam coşkuları birlikte üstlendiniz. Şimdi ne oldu da değişti? Hakikatinde düşündüğünüzde hala konutlu kalmak için bir hayli sebebiniz var.
Amerikan Huffington Post haber sitesi, boşananların deneyimlerine sabrederek insanların konutlu kalmaları için geçerli sebepleri açıkladı.
Gözünüz dışarda ve eşinizden daha iyi birini bulacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Öbür kadın veya erkek, eşinizden daha uslu değil. Tam kadın ve erkekler aynıdır.
Çocuk anne ve babasyla yaşadığı zaman daha sıhhatli ve mutlu olur. O birinizin değil ikinizin de çocuğu…
Boşanmak, parasal ve manevi bir sarsıntıdır. Kazancı iyi olan taraf, hem nafaka öder, hem de kendine yeni bir hayat kurmak zorundadır. Öbür tarafta yaşadığı standartın altında hayata vaziyetine düşer.
İnsanlar yalnız yaşayamaz. Zamanla başka birine gereksinim dinleyeceksiniz. Boşanmış bireylerin çoğu çocuk sahibi ve çocuklar anne veya babalarını başka biriyle paylaşamaz. Çocuk konuta sonradan katılan yabancıya alışamaz ve hep problem çıkarır.
Yeni birini hayatınıza soktuğunuzda daha önceki eşinizle çocuğunuz için dahi buluşmanız güçleşecek, mesullükleriniz suratından ilişkiye adapte olamaycaksınız. Daha Önceki zamanlardaki gibi rahat ve özgür bir ilişki olacağını düşünmeyin.
Evden gitsede rahat uykulara dalsam diye düşünürken, dinlediğiniz en minik bir ses dahi huzurunuzu kaçırmaya yetecektir. Yanınızda eşiniz varken yatmanın güvenini ve huzurunu tekken hissedemezsiniz.
Beraber çıktığınız bu yolda tek kalmak sizi hırpalar. Bir hayatı paylaşıyorsunuz, beraber büyüuorsunuz. Bunun boşluğunu hiçbir şey dolduramaz. Dağılmak birliktelikten daha kolay bir yoldur ehemmiyetli olan beraber ömür boyu yaşayabilmek…