Aşk acısı 6 ay sürüyor

21.11.2021
295
Aşk acısı 6 ay sürüyor

Aşkın tek bir tanımı yok. Herkes onu değişik yaşıyor, değişik anlatıyor. Kimi aşksız yaşayamıyor, kimi bulamamaktan yakınıyor. Geldi mi ayakları yerden kesen, bedenin hormon dengeseni alt üst eden aşk, gittiği zaman da derin yaralar vazgeçiyor. Ama öte yandan da hayat devam ediyor ve aşk acısının yavaş yavaş vücuttan çıkmasına izin vermek gerekiyor. Peki ama nasıl? Avusturya Sen Jorj Hastanesi’nden Uzman Muayenehane Psikoloğ Sinem Gül Şahin anlatıyor:

Aşık olunca bize neler oluyor?

Aşık olunca bedenimiz bazı hormonlar salgılıyor. Misalin serotonin hormonu, obsesif kompulsif şahsiyet bozukluğu olan hastalardaki seviyelere yanaşıyor. Bu da aşık olduğumuz şahsa aralıksız saplantılı hale gelmemize neden oluyor. Dopamin hormonu salınımı çoğalıyor, uyku ve iştah balansımız bozuluyor. Bu süreçte, aşkın gözü âmâdır lafını doğrularcasına aşık olduğumuz bireydeki hataları görmüyor, o insanı kendimizden bir parça olarak görüyoruz. İlk aşklar genellikle ergenlik yarıyılında başlıyor ve genellikle ilk aşık olduğumuz insanla evlenmiyoruz. Başka Bir Deyişle hiç bitmeyecek sanılan aşklar bitiyor, onsuz yaşayamayacağımızı düşündüğümüz insanlardan ayrılabiliyoruz. Bazen de aşk yalnızca tek taraflı oluyor, karşı tarafın ona dinlenen aşktan haberi bile olmuyor

Bir agresif bir barışık

Ayrılan ve bunun getirdiği acıya dayanamayıp tekerrür bir araya gelen, üstelik bunu çok sık yapan çiftler de var. Böyle gidişatlarda ilişkinin bir kısır döngüye girdiğini belirten Psikolog Şahin, “Böyle bir gidişattaki çiftin, çift terapisi alması gerekiyor. Bu ilişkinin ya bitmesi gerekiyordur ancak taraflar tamamlayamıyordur ya da devam edebilecek bir ilişkidir ancak çözülmesi gereken bir irtibat problemi vardır. Çift terapisi sayesinde meselelerini çözüp daha mutlu bir ilişki sürdürebilirler ya da sıhhatli bir biçimde ayrılmaya karar verebilirler” diyor.

Aşk acısı sürüklemenin kaç yolu var?

Şahsın yaşı, eskiki tecrübeleri, ayrılış cinsleri, şahsın baş etme mekanizmasının ne kadar güçlü olduğu gibi etkenler aşk acısı sürüklemenin biçimini etkiliyor. Misalin yaşın ilerlemesi acı sürüklemeye mani olmuyor ama akıl bu acıya bilindik olduğu için, “Şu an acı sürüklüyorum ama öğreniyorum ki geçecek” diye düşünüyor ve böylece acının üstesinden gelmek kolaylaşıyor. Daha evvel böyle bir acıyı tecrübelememiş şahıs ise vicdanında çok daha ağır bir acı sezebiliyor ve bu hissin hiç geçmeyeceğini düşünebiliyor.

Saplantılı şahsiyet özellikleri ağır basan insanlarda ise ayrılıklar çok meseleli oluyor. Bir de bağımlı ilişki kurmaya daha yatkın olan, partneri olmadan var olamayacağını, ona fakir olduğunu düşünen şahıslarda ayrılıktan sonraki süreç zorlu geçiyor. Bu şahsiyet özellikleri bazı insanlarda genetik ve etrafsal etmenlere bağlı olarak ortaya çıkarken çoğunlukla da ailenin yetiştirme stiliyle alakalı oluyor.

Ayrılıktan sonraki natürel süreç nasıl olmalı?

Ölüm de dahil olmak üzere tüm ilişki kayıplarında yaşanan bir yas süreci oluyor. Bu müddetin takribî altı-sekiz ay sürmesini bekliyoruz. Bu yarıyılda kadın ve erkek tavırları değişiklik gösterebiliyor. Yas sürecinde şahsın içinde büyük bir acı, hiddet oluşabiliyor. Azıcık zaman geçince “Ben zati istemiyordum, böylesi daha iyi oldu” gibi inkar duyguları öne çıkıyor. Sonrasında ise artık vaziyetin kabullenildiği, hayattan yine zevk alınmaya başlandığı, yeni insanlarla tanışmaktan mutlu olunduğu yarıyıl başlıyor. Yas süreci dokuzuncu aya doğru uzamaya başladıysa bunun klasik bir vaziyet olmadığı ve şahsın dayanağa lüzumu olduğu düşünülüyor.

Bazen uzman takviyeyi gerekebilir!

Uzman Muayenehane Psikolog Sinem Gül Şahin, baş etme mekanizmaları yeterince güçlü olmayan şahıslarda aşk acısı ile baş faktörün de efor olduğunu belirtiyor ve ilave ediyor: “Altı ayın sonunda acınız hala taze, günlük yaşantınızdaki işlerinizi yapmanıza mani oluşturuyor, konsantrasyon bozukluğuna neden oluyor, uyku haliniz çoğalıyor ya da bütün tersi yatamıyor iseniz netlikle bir uzmandan destek almalısınız” diyor. Aşk acısı vücuda da yansıyabiliyor. Mide kasılmaları, aralıksız baş sızıları, uyku kumpasında bozulmalar ve iştah kesilmesi görülebiliyor.

Değersizlik duygusu

Ayrılıklardan sonra yaşanan en ehemmiyetli meselelerden biri de kendini değersiz sezmek oluyor. Başka birinin verdiği değer miktarında kendini değerli gören şahıslarda bu duygu devirici tesirler yaratıyor. Psikolog Sinem Gül Şahin, aile içinde kendine değer verildiğini paydan bireylerin bu mevzuda daha bahtlı olduğunu belirterek, “Bu sebeple ailede çocuğa ‘Sen yalnızca sen olduğun için değerlisin, seni hoşlanmamız için bir şey yapmana gerek yok’ duygusunun aşılanması gerekiyor. Bu manayla gelişen çocuk, ergenlikte de erişkinlikte de aşk acılarını daha tez atlatıyor” diyor.

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri