Çocuklar neden palavra söyler
Palavra aşinayı üzere başkasını öğrenerek kandırmak için söylenen laflardır. Peki çocuklar neden palavra söyler? Medical Park Ankara Sağlık Kurumu Çocuk ve Ergen Psikoloğu Duygu Demirhan çocukların dikkat toplamak, cezadan kaçmak, çıkar elde etmek, alaka görmek, sorumluktan kaçmak için palavra söyleyebildiğini belirtiyor. Fobi duygusu ise çocuklarda palavrayı tetikleyen en büyük neden.
7 yaşından sonra palavra söyleme eksilmeye başlar
Çocuk ve Ergen Psikoloğu Duygu Demirhan 5 yaş evveli çocuklarda reel ile hayal arasında ayırt edememe, yaşanmamış hadiseleri yaşanmış gibi anlatma, farklı ya da mübalağalı anlatma gibi gidişatların bayağı karşılanması gerektiğini, bu gidişatın palavra olarak kabul edilmeyeceğini sbelirtti. Çocuklarda mübalağalı anlatımların 6-7 yaşına kadar devam edebileceğini de belirten Demirhan “7 yaşından sonra çocuğun hayalle hakikati daha iyi ayırt etmesi ile mübalağalı ve hayal mahsulü anlatımlar çocuklarda eksilmeye başlar. Hayal eforu iyi olduğu için muhtelif senaryolar üreten çocuklar fotoğraf, tiyatro veya yazı yazmak gibi muhtelif aktifliklere yönlendirilebilir. Fakat ilkokul çağındaki bir çocuğun artık idrak mahareti ve soyut somut kavram algısı büyüdüğü için hakikati yansıtmayan söylemlerine palavra diyebiliriz” dedi.
Çocukların palavra söyleme sebepleri
“Çocuklar genel olarak; dikkat toplamak, cezadan sakınmak, bazı çıkarlar elde etmek, alaka görmek, ona güç gelen bazı mesullüklerinden kurtulmak ve fobilerinden dolayı palavra söyleyebilirler” diyen Demirhan çocuklarda palavra söyleme alışkanlıklarıyla alakalı şu bilgileri verdi: “Aile içinde veya etrafta çok sık palavra söyleniyor olması çocuğun anne babasını model alarak palavra söyleme tavrını kazanmasını ve bunu basmakalıplaştırmasını sağlar. Yanianne-babalar palavra söyleme mevzusunda istemeden model oluşturabilir.Anne-babanın palavraya müracaat ettiğine şahit olan çocuk, palavra söylemeyi bilir. Misalin konuta gelmek isteyen davetliye anne ve babanın hakikati söylemek yerine “akşam başka bir işimiz var” diyerek palavra söylemesi ve çocuğun buna tanık olması dahi, ebeveynin çocuğunun palavra söylemesine zemin hazırlar. Çocuğun söylediği palavraya etrafındakiler inandırdığını düşünmesi problemli bir gidişattır. Mesela anne-babası kaygısız olan bir çocuk, yazılıdan makûs bir anekdot aldığında nasılsa anne-babasının mektebe gidip anekdotunu incelemeyeceğini bildiği için imtihandan iyi anekdot aldığı palavrasını rahatlıkla söyleyebilir ve bu tavır aralıksız halini alıp ileride daha büyük palavraların başlangıcını oluşturur.”
Palavradan vazgeçirmek güç
Duygu Demirhan palavra söyleme tavrını iyileştirmenin, bu tavrı önlemekten daha güç olduğunu söylüyor. Ehemmiyetli olan, çocuğu palavraya itecek vaziyetlere alan vermemektir diyen Demirhan şunları kaydoldu: ”Anne ve babalar çocuklarına model olduklarını ustan çıkarmamalı ve doğru model olmalıdırlar. Ebeveynin söyledikleri ile tutumları arasında meblağlılık olmalıdır. Palavranın her türlüsüne karşı olduğunuzu yalnızca çocuğu uyararak değil, yaşayarak, misal olarak da göstermek gerekir. Anne ve babalar çocuklarını çok iyi tanımalı ve muvaffak olamayacağı şeyler istememelidirler. Çocukları kardeşi ve etrafındaki değişik insanlar ile mukayese etmemek, fazla otoriter ve baskıcı bir davranışla yanaşmamak, çocuğu tehdit etmemek palavranın önlenmesi için ehemmiyetlidir. Çocukların hangi gidişatlarda palavraya müracaat ettiğini irdelemek ehemmiyeti unutulmamalıdır.”