Hipertansiyon rehabilitasyonunda doğru öğrenilen yanlışlar fazla tuz tüketimlerine dikkat

Ülkemizde takribî olarak 15 milyon hipertansiyon hastası bulunmaktadır. Ancak üstüne düşülmemekle beraber aynı zamanda çok az bir dilimi rehabilitasyonu aktif bir biçimde yürütebilmektedir. Kan tazyikinin yüksekliği olarak öğrenilen hipertansiyon bir çok sebebi olmakla birlikte fazla tuz tüketimi, ailesel etkenlerle de görülmektedir. Memorial Dicle Sağlık Kurumu Kardiyoloji Kısmı’nden Uz. Dr. Cegerğun Polat, hipertansiyon hakkında doğru öğrenilen yanlışlar hakkında elmaelma.com okurlarına bilgi verdi.

DAMARLAR VE İÇ UZUVLAR TEHLİKE ALTINDA!

Hipertansiyon, kanın damar içinden geçişi sırasında damar duvarına yaptığı tazyiktir. Bu tesir, uzun yarıyılda damarın iç yüzeyinde zarara yol açar. Yüksek tansiyon sebebiyle uzuvları besleyen damarlarda tıkanma, genişleme veya yırtılma da reelleşebilir. Bu vaziyet, uzuvlardaki kan akışını bozarak uzuv yetmezliklerine neden olabilir.

BİR ÇOK SEBEBİ OLABİLİR!

Hipertansiyon; tiroit hastalıkları, böbrek üstü bezi urları, böbreğe giden damarlarda daralma, aort darlıkları, genetik bozukluklar, obezite, fazla tuz ve içki gibi tetikleyici etkenlerle ortaya çıkabilmektedir. Doğum hakimiyet hapları, bazı sızı kesici cinsleri gibi ilaçlar da kan tazyikini yükseltebilir. Hastaların büyük bir kısmında sebebi tanımlanamasa da hipertansiyon hakimiyet altına alınmalı ve ideal seviye olan 12/8’e düşürülmelidir.

İSTİKRARLI İLAÇ KULLANIMI EHEMMİYETLİ!

Hipertansiyonun rehabilitasyonunda en aktif usul ilaç kullanımıdır. Tansiyon seviyelerini hakimiyet altına alan ve hastanın hayatını sıhhatli bir biçimde sürdürmesini sağlayan ilaçların hekim hakimiyetinde kumpaslı olarak alınması çok ehemmiyetlidir. Günümüzde, hasta için en tesirli rehabilitasyonu sağlayan ve en az yan tesire sahip değişik ilaç alternatifleri bulunmaktadır. İlaçların yan tesirleri mevzusunda hastanın hekimini bilgilendirmesi, rehabilitasyonun seyri açısından ehemmiyetlidir. İlaçlar hekimin bilgisi dışında kesilmemeli ve rastgele bir mesele yaşandığında yeniden hekime danışılmalıdır.

NİTELİKLİ BİR HAYAT REHABİLİTASYONDA BÜYÜK BİR ETMEN!

Hipertansiyon hastalarının ilaç rehabilitasyonlarının yanı gizeme tansiyon seviyesinin hakimiyet altına alınması ve korunmasında hayat stili farklılıklarının da ehemmiyeti büyüktür. Kilo hakimiyetinin sağlanması için sıhhatli beslenme ve bir uzman hakimiyetinde perhiz yapılmalı, hareket ve kumpaslı egzersiz hayat stili haline getirilmeli, tuz tüketimi asgari seviyeye indirilmeli, sigara ve içki kullanılmamalı, stres hakimiyeti için zorunlu ihtiyatlar alınmalıdır. Sıhhatli hayat için uyulması gereken bu kaideler hem yaşam niteliğini yükseltmekte hem de rehabilitasyon galibiyetini artırmaktadır.

REHABİLİTASYONDA BU TEKLİFLER ÇOK EHEMMİYETLİ!

-Sarımsak ve limonun hipertansiyon rehabilitasyonunda yeri yoktur. Hasta, ilaçlarını kumpaslı olarak kullanmalı ve sıhhatli beslenme kaideleri içinde bu gıdaları harcamalıdır.
-Hipertansiyon rehabilitasyonunda kullanılan ilaçların bağımlılığa neden olduğu inanışı tamamen yanlıştır. Hipertansiyon rehabilitasyonu devamlılık gerektirir. Bu vaziyeti, “ilaçlar bağımlılık yapıyor” diye açıklamak yanlıştır.

-Tansiyon düşürücü ilaçlarının böbrek ve karaciğer üzerinde negatif yan tesirleri yok denecek kadar azdır. Başta böbrek olmak üzere bir hayli uzuv, yüksek kan tazyiki ilaç ile rehabilitasyon edilmediğinde görülür. Henüz ortaya çıkmamış olan ender bir yan tesirden korkarak hipertansiyon rehabilitasyonundan bırakmak hayatsal tehlike oluşturur.
-Hipertansiyon tamamen ortadan kalkan bir hastalık değildir. Dolayısıyla tansiyon hakimiyeti gerekçe edilerek “iyileştim” fikriyle ilaçlar vazgeçilmemeli ve ilaç rehabilitasyonu hekim hakimiyetinde devam etmelidir.
-Cemiyette hipertansiyonun ileri yaş hastalığı olduğu görüşü de yanlıştır. -Günümüzde artık bir hayli sebepten dolayı hipertansiyon gençleri de etkileyen bir hastalıktır. 20-30 yaş arası yetişkinlerin takribî %10-15’i ve 50 yaş üzerindeki bireylerin de vasati %30-40’ı hipertansiyon hastasıdır.