Obezite ve insülin mukavemeti sıhhati tehdit ediyor

Obezite ve insülin mukavemetinin sıhhati ve yaşamı tehdit ettiğini belirten Prof. Dr. Mitat Bahçeci, “Pek çok çalışmada obezitenin hem meme kanseri tehlikesini hem de kanser nüksünü ve kanserden vefatı yüzde 25-50 oranında çoğaldırdığı ortaya çıkarılmıştır. Üstelik bu çoğalışın meme kanserinde ehemmiyetli olan östrojen hormon reseptör vaziyetinden de bağımsız olduğu gösterilmiştir.” dedi.

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mitat Bahçeci, obezitenin diyabet, yağlı karaciğer, hipertansiyon, inme, kanser, insülin mukavemeti, uyku apnesi gibi hastalıkların mesulü olarak gösterildiğini söyledi.

“Obezite kanser hücrelerinin artmalarına neden olur”

Özellikle bayanların fobili düşü olan meme kanserinin de gelişiminde obezitenin ve insülin mukavemetinin büyük hisseyi olduğunu kaydolan Prof. Dr. Bahçeci şöyle konuştu: “Meme kanseri tehlikeyi, özellikle göbek etrafındaki çoğalışla kendini gösteren kiloluluk başka bir deyişle santral obezite Karın-Bel etrafında daha fazla yağ birikiminin olduğu obezite tipidir ve yüksek insülin seviyesi olarak belirlenen insülin mukavemeti belirtisine atfedilir. Karın bölgesindeki yağ dokusunun çoğalışı, hem sıhhatli bayanlarda hem de meme kanseri olan bayanlarda insülin mukavemetiyle yakından ilişkilidir. Pek çok çalışmada insülin mukavemeti ile iletişimli olan yüksek insülin ve veya insülin salgı çoğalışını gösteren C-Peptid seviyelerinin daha diyabet büyümeden dahi meme kanseri nüksü ve erken düzey meme kanserinden can verme tehlikesini çoğaldırdığı gösterilmiştir.”

Bu tehlike insülin seviyeyi ne kadar yüksek ise o kadar daha besbelli olmaktadır diyen Bahçeci, “Bunun sebebine bakacak olursak; Meme kanseri hücreleri insülin reseptöründen oldukça zengindir ve bunların çoğu fötal başka bir deyişle anne karnındaki reseptörlerdir IR-A. Bu reseptörler hücre gelişmesi ve artmasını sağlayan ‘İnsülin Eşi Sihrime Etkeni-1’ IGF-1 ile etkileşime basitçe girmekte ve neticede insülin hormonunun hücre artmasını başka bir deyişle mitoz parçalanmasını uyarmasına yol açmaktadır. Böylece bir bayanda insülin seviyeyi ne kadar yüksek ise hem kanser hücrelerinin büyümesi hem de bu hücrelerin artmalarını neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.

“İhtiyarlamayla beraber insülin mukavemeti ortaya çıkmakıyor”

Son yapılan çalışmalarda insülin mukavemetinde sık olarak kullanılan Metformin’in Adenozin Monofosfat-Aktive Protein Kinaz yoluyla kanser büyüme olasılığını ve kanserden vefat tehlikesini eksilttiğinin de ortaya konulduğunu ve insülin mukavemetinin ihtiyarlamayla da ilişkili olduğunun altını çizen Dr. Bahçeci, ihtiyarlamayla beraber hemen hemen herkeste insülin mukavemetinin ortaya çıktığına da dikkat çekti. İnsülin mukavemetinin önlenmesinin ihtiyarlamayı da yavaşlattığını laflarına ilave eden Bahçeci, “Bu sebeple kumpaslı egzersiz ve sıhhatli beslenme tip 2 diyabeti önlemesi yanında ihtiyarlamayı da yavaşlatıyor. Yeniden insülin mukavemetini eksilten faktör maddesi Metformin olan ilacın ihtiyarlamayı da eksiltirken, vasati yaşam vaktini de yüzde 5.8 civarını çoğaldırıyor. Netice olarak balanslı ve sıhhatli beslenerek, kumpaslı egzersiz yaparak eksiltilen insülin mukavemeti sıhhatimizi gözetmesi ihtiyarlamayı da geciktirmekte ve bir anti-aging tesire de sahip olmaktadır” diye konuştu.

Öte yandan, obezitenin hem meme kanseri tehlikesini hem de kanser nüksünü ve kanserden vefatı yüzde 25-50 oranında çoğaldırdığının tespit etildiğini söyleyen Bahçeci, “Üstelik bu çoğalışın meme kanserindeki ehemmiyetli olan östrojen hormon reseptör vaziyetinden de bağımsız olduğu gösterilmiştir” diye laflarını bitirdi.