Çocuklarda alerjik nezle ve astım ilişkisi
Dünyada en sık görülen solunum yolu hastalığının Astım olduğunu, takribî her 7-8 çocuktan birinde görüldüğü, özellikle çocuklarda alerjik nezle ve astımın beraber görülme tehlikeyi bulunduğunu belirtti. Astımlı çocukların %75’inde alerjik nezle, alerjik nezleli çocukların %20-40’ında ise astım olduğu vurgulanıyor.
İstanbul Alerji Merkezi Hekimlerinden, Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, çocuklarda alerjik nezle ve astım ilişkisine dikkat çekti. Genellikle alerjik nezlenin çocuklarda, astım ile beraber oluşmasına karşın Alerjik nezlenin kolaya alındığının altını çizdi. Dünyada en sık görülen solunum yolu hastalığının Astım olduğunu ve takribî her 7-8 çocuktan birinde görüldüğünü söyledi. Özellikle çocuklarda alerjik nezlenin ve astımın beraber görülme tehlikeyi bulunduğunu, astımlı çocukların %75’inde alerjik nezle, alerjik nezleli çocuklarda ise %20-40 oranında astım olduğuna sözlerine ilave etti.
Koku hassasiyeti fazla
Prof. Dr. Ahmet Akçay, bahar alerjisinin sık sinüzit, geniz eti gelişmesi, sık kulak irini gibi neticelere neden olduğunu, genellikle burunları tıkalı çocukların uyku niteliklerinin bozulduğunu, iyi bir uyku alamayan çocukların ise gün boyu kendilerini bitkin ve halsiz sezdiklerini söyledi. Bahar alerjisi olan çocukların kokulara fazla alıngan olduklarını, bu çocukların çamaşırlarının parfümsüz deterjanla yıkanmasını ve konut pakliğinde kokusuz mahsullerin kullanılmasını nasihat etti.
Astım rehabilitasyon edilebilir bir hastalıktır
Astımın rehabilitasyon edilebilen bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Akçay; alerji aşısı rehabilitasyonu denilen immunoterapi rehabilitasyonunun, bahar alerjisinin astım hastalığına dönüşmesini ve astım hastalığı varsa da hastalığın ilerlemesini yasaklanacağını söyledi. Prof. Dr. Akçay şöyle konuştu: “Alerjik astımın rehabilitasyonundaki en tesirli yol aşılama usulüdür ve bu usulle hastalıktan kurtulmak olasıdır. Alerji aşıları, astımın durumunu değiştirebilme potansiyeline sahip tek rehabilitasyondur. Muhtemel olduğunca erken başlanmalıdır. Zira alerji aşıları dışındaki rehabilitasyonların hiçbiri hastalığın bedenden atılmasını sağlamaz, yalnızca mevcut yangının seviyesini eksiltir. Aşı rehabilitasyonunda cilt altına enjeksiyon ve dil altı tablet biçiminde metotlar uygulanır, her iki usulün de tesirlidir ve bu rehabilitasyon metotlarının 5 yaşından büyüklerde uygulanabilir.”