Hastalıklarla baş edebilmek için egzersiz yapın

Teknolojideki büyümenin de tesiriyle çocuk-erişkin demeden her geçen gün daha çok bireyi tesirine alan hareketsizliğe karşı, Sağlık Bakanlığı son senelerde ciddi çalışmalar yürütüyor.

’10 Mayıs Dünya Sağlık İçin Hareket Et’ günü kapsamında da hareketin sağlık için ehemmiyetine müteveccih bilinçlendirme kampanyaları yapılıyor. Fizik Rehabilitasyon ve Rehabilitasyon Uzmanı, Spor Doktoru Prof. Dr. Tolga Aydoğ, kumpaslı yürüyüş ve şuurlu egzersizin diyabetten kansere, obeziteden kalp ve damar hastalıklarına hatta bunalımdan kronik bitkinliğe kadar bir hayli hastalığa karşı son derece ehemmiyetli rol oynadığını belirtirken, bazı kaidelerin de göz arkasını edilmemesi gerektiğini vurguladı ve ehemmiyetli tekliflerde bulundu.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok ciddi bir mesele olarak karşımıza çıkan hareketsizlik her geçen gün daha fazla bireyi tesirine alıyor. Oysa son senelerde yapılan araştırmalar sadece sağlıklı bireylerin sıhhatini sürdürmesinde değil, kronik hastalıkların oluşmasında ve önlenmesinde de kumpaslı yürüyüş ve egzersizin ehemmiyetini ortaya koyuyor.

Artık diyabet, tansiyon, kalp damar hastalıkları, kireçlenme, osteoropoz, hipertansiyon ve hiperlipemi kan yağlarının çoğalması gibi bir hayli hastalığın rehabilitasyonunda yalnızca ilaç kullanımının yeterli olmadığı ispatlanmış vaziyette.

Fizik Rehabilitasyon ve Rehabilitasyon Uzmanı, Spor Doktoru Prof. Dr. Tolga Aydoğ, “Hastalar hangi ilacı alırlarsa alsınlar perhizlerine dikkat etmeden ve egzersizlerini yapmadan hastalıklarını hakimiyet altına alamazlar. Obeziteden kansere, kalp ve damar hastalıklarından diyabete, KOAH’dan fibromiyaljiye hatta bunalımdan kronik bitkinlik belirtisine dek bir hayli hastalıktan korunmak için de egzersizin koşul olduğu su götürmez bir hakikattir” diyor.

Her fırsatta bilgisayar başına

Her fırsatta ya bilgisayarın başına geçen ya da ellerine tabletleri, uslu telefonları alan çocuklar da artık hareketsiz yaşamın tesiri altına girmiş vaziyette. Bilgisayar başında geçirilen saatlerin çoğalması, çocukların park ve bahçe yerine dört duvar arasına sıkışmış olması minik yaşlardan itibaren hareketsizliği birliktesi getirirken çağın salgını obezite başta olmak üzere çok ciddi hastalıklar da basitlikle kapıyı çalabiliyor.

Prof. Dr. Aydoğ “Gelişmiş cemiyetlerde olduğu gibi ülkemizde de hareketsizliğe bağlı sağlık meseleleri yaşayan çocukların ve erişkinlerin rakamı, bunlar için yapılan sağlık tüketmeleri çok süratli çoğalmaktadır. Her geçen gün televizyon, bilgisayar, internet, sanal oyunlar gibi oturarak yapılan işlere daha çok süre tüketen çocuklarımızı caddeye çıkarmak ve onların olası olduğunca çok hareketli bir yaşam sürmelerini sağlamak zorundayız” diyor.

Fiziksel etkinlik zaferi artırıyor

Yapılan bir hayli çalışmanın, kumpaslı spor/fiziksel etkinlik ve egzersiz yapan çocukların mektepte ve sosyal yaşamda daha galibiyetli olduğunu ortaya koyduğunu belirten Prof. Dr. Aydoğ, bu çocukların kendileri ile daha barışık ve daha mesullük reeline de dikkat topluyor.

Ebeveynlerin evvel kendilerinin spor/fiziksel etkinlik veya egzersiz yapıp çocuklarına iyi misal olmaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tolga Aydoğ, buna rağmen erişkinlerin de günlük yaşamın koşuşturmacası içerisinde konuta bitkin gelerek, dışarıda yürüyüşe çıkmak veya egzersiz yapmak yerine koltuğa uyuyup uzanmayı seçim edebildiklerini, bunun bütün bir zehir anlamına geldiğini söylüyor.

Yürümenin de kaideyi var

Prof. Dr. Aydoğ, yürümenin çok faydalı bir spor olarak kabul edilmekle beraber bazı kaidelerin göz arkasını edilmemesi gerektiği ihtarında da bulunarak “Yürümek netlikle çok yararlıdır, aynen ilaçlar gibi, ama öbür ihtarları vermeden “yürü” demek hastaya asıl anlamda egzersiz önermek anlamına gelmez.

Hastanın yürümeye bir manisinin olup olmadığının gözden geçirilmesi; yürümenin hangi süratte kalp atım süratinde olacağının, meyil olup olmayacağının, kaç dakika, haftada kaç gün yapılacağı gibi mevzuların ve başka egzersiz yapıp yapmayacağının da belirtilmesi gerekir. Aksi gidişatların komşunun ilacını kullanmaktan bir farkı yoktur” diyor.

Yürüme yetmiyor

Yürümenin kaidelere uyularak yapılması halinde dahi yeterli olmadığını, kesinlikle kuvvet, esneme ve denge egzersizlerinin de günlük yaşama ilave edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Aydoğ “Haftanın 2-3 günü beden ağırlığı veya ilave ağırlıklarla çalışılması gerekir” diyor.

Bunun yapılmaması gidişatında zati çağdaş yaşamın getirdiği hareketsizliğe, yaşam zamanının uzamasıyla ileri yaşlarda bedende esneme eksilmesi ve denge meseleyi de ilave ediliyor. Bunun sonucunda şahısta düşmeye eğilim ve düşme ile ilintili kırıklar alana geliyor.