Çocukların Gelişiminde D Vitaminin Ehemmiyeti

D vitamini için en doğal kaynak güneştir. Türkiye, D vitamini alımı açısından avantajlı bir ülke olarak görünse de muayenehane araştırmalar bunun bütün tersini ortaya koyuyor. Yapılan son araştırmaya göre Türkiye’de 10 şahıstan 9’unda D vitamini beceriksizliği görülüyor. ı Prof. Dr. Emin Ünüvar, özellikle kadın ve çocukların günlük destek dozunda ve gereksinim güzergahında D vitamini yardımı almalarını nasihat ediyor. Ünüvar, bağışıklık sisteminin zayıflama sebebinin D vitamini olabileceğine dikkat çekiyor.Araştırmaya göre D vitamini beceriksizliğinin erkeklere oranla kadınlarda %93 daha yüksek oranda olduğu tespit edildi.

Prof. Dr. Emin Ünüvar, D vitamininin, kalsiyum ve fosfor emilimini süratlendirerek kemiklerin kuvvetlenmesine dayanak ettiğini ve bunun özellikle çocukların kemik gelişimi için oldukça ehemmiyetli olduğunu belirtti. D vitamininin hem güneş desteğiyle beden tarafından üretilebilen hem de dışarıdan gıdalar ve yardımlar ile alınabilen bir vitamin cinsi olduğu söyleyen Prof. Ünüvar, “D vitamini kemik dokusu dışında bir hayli uzvumuzun çalışmasında da ehemmiyetli role sahiptir.Vücudumuzdaki hemen hemen her hücreyi etkileyebilir. Hücre değişikleşmesinde, işlevlerinde tertip edici role sahiptir. Bağışıklık sistemimizi güçlü meblağ ve faal olmasını sağlar. Beden hücreleri arasında sinerjiyi oluşturmada dayanakçıdır” diye konuştu.

Bitkin ve halsizlik hissi olabilir

Güneş ışığından faydalanmama, yoksun kalma ve kullanılan bazı güneş gözeticileri ile bu gözeticilerin şuursuz kullanılmasının yanı gizeme Prof. Dr. Ünüvar, D vitamini beceriksizliğinin öne çıkan sebeplerini şöyle sıraladı: “Besinlerle eksik D vitamini alımı ve beslenme şekli, bazı sindirim sistemi hastalıklarında D vitamininin bağırsaktan eksik emilimi, böbrek ve karaciğer hastalığı nedeniyle D vitamininin faal forma dönüşememesi, kullanılan bazı ilaç cinsleri D vitamini eksiliğine neden olabilir.” dedi

Bedendeki D vitamini beceriksizliğinin şahsın kendini bitkin, gergin ve cılız sezmesine neden olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ünüvar ve bu gidişatın yaygın olduğunu söyledi.Ünüvar, “Bu vitaminin beceriksizliği adalelerin zayıflamasının ve adale ağrılarının temel sebeplerinden biri olarak gösterilebilir. Özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda, demir beceriksizliği ve anemi tehlikeyi oldukça yüksektir. Adalelerin yanı gizeme periferik asap dokusuna da negatif tesir yapabilir. Buna bağlı olarak ağrılar, anlaşmalar, batmalar görülebilir. Kronik veya yineleyen ağrı belirtilerinde D vitamini eksikliği negatif tesir yapabilen bir etmendir” ihtarında bulundu.

D Vitamini Kanser Tehlikesini Eksiltiyor

D vitamnin kemiklerin gelişiminde oldukça tesirlidir. Yalnızca adale ve kemik mevzusunda değil bir hayli hastalık üzerinde ehemmiyetli tesiri bulunduğuna dikkat toplayan Prof. Ünüvar, ”D vitamini alımı; ileri yaşlarda yaşanan kemik kaybının önüne geçerken, kanser gelişiminin önlenmesinde ehemmiyetli bir etken, meme ve sütun kanseri tehlikesini eksiltiyor. Bebek ve çocuklarda kemik ve diş gelişimi için oldukça yararlı. Kemikleri sağlamlaştırarak kırılmasını önlerken bağışıklık sistemi içindeki tesirini de unutmamak gerek.” dedi.

D Vitamini gerektiği ölçüde alınmalı

Prof. Dr. Emin Ünüvar, beden için varlığı ile neredeyse bütün bir kalkan görevi gören D vitamininin kanda 20-30 ng/ml arası bir kıymette olmasının eksik anlamına geldiğini belirtti. Prof. Ünüvar; “Kanda 30 ng/ml ve üzeri sağlık için yeterli düzey kabul edilebilir. Bu üst hudut bazı araştırma neticelerinde 50 ng/ml alınsa da günümüz son yayınlarında 30 ng/ml ve üzeri yeterlilik kabul edilir. Yaş gruplarına göre 0-2 yaş arası bebeklerde günde 400 IU, 3-18 yaş arası çocuklarda günde 600 IU, 18 yaş ve üzeri erişkinlerde günlük 1000 IU yeterli dozlardır. Bu doz alımları D vitamini düzeyinin yeterli olmasını sağlayabilir. Şayet yetersizlik varsa bu gidişatta günde 2000-3000 IU, 3-6 hafta süresince verilebilir. Ancak yetersizlik vaziyetinin rehabilitasyonu hastanın özelliğine göre de farklılık gösterebilir. Kesinlikle hekim hakimiyetinde yapılmalıdır. Yağlı dokuda birikebilen bir vitamin olduğu için dozlar kesinlikle hekim gözaltısında olmalıdır.” ihtarında bulundu.

Prof. Ünüvar; “Yeni doğandan itibaren bebekler D vitamini kullanabilirler ama ehemmiyetli olan annelerin uygun doz kullanımına dikkat etmeleridir. Natürel kullandıkları D vitaminin içeriği ve katkı gözetici madde içeriklerine dikkat etmelerini, erişkinler ve hamilelerin ise günlük destek dozunda ve gereksinim güzergahında D vitamini yardımı almalarını nasihat ederim” dedi.